top of page

Kontrol Delisiyim Ben

Yaşadığın şey kontrol etme hastalığı olabilir mi?

Sürekli her şeyi, herkesi kontrol etmeye çalışıyorsun çünkü ancak kendin yaparsan hatasız olacağına inanıyorsun. Kontrol edemediğin konularda panik ya da öfke yaşıyorsun. Yaşadığın şey kontrol etme hastalığı olabilir mi?

Ortada yapılacak bir iş varsa tüm planlamayı sen yapmak istersin. Organizasyon şeması aslında sensindir. Tüm gidişata hakim olacağından o kadar emin olursun ki o işin yapılış şekli ile ilgili kendi yönteminde ısrar eder başkalarınınkini reddederek hata yapacaklarını söylersin. İşler takip ederken kusurları ve hataları görüp sürekli eksiksiz iş talep ederken, kusursuz yapmaya çalışanları da işi aksatmakla suçlarsın.

En detaycı, en titiz sensindir. O yüzden yenilik ve değişikliklere kapalı olursun. Değişime direnirsin hatta muhafazakâr bile sayılırsın. Çünkü tanıdıkları ve planladıkları alanda kalmak seni korkutmadığı gibi hata yapma riski taşımaz. Plan değişmemeli, akış bozulmamalıdır.

Kontrol edip istediğini alamadığında dışlar hatta yok sayarsın!

Zaten insanları da kendi görmek istediğin şekli ile görüp onlardan belli bir çerçevede olmasını beklersin. Sana göre aklın yolu birdir, bu akıl senin aklın olduğuna göre ideal olan ve seni anlayan kişi de senin yolundan giden kişi olacaktır. Eğer sen bir yönetici ise kafanda yarattığın bir çalışan tanımı vardır, o çalışan senin aklının çalışma şeklini bilir, ne istediğini, o yolda nasıl ilerleyeceğini ve tepkilerini tahmin edip ona göre davranır. Yoksa beceriksizin tekidir, iş bilmez, yeteneksiz ve değersizdir. Kontrol edip istediğini alamadığında dışlar hatta yok sayarsın.

Kendinden ve çevrenden beklentin oldukça yüksektir. İnsanlara güvenmezsin, sürekli işlerin aksayacağı ve bir felaket olacağı konusunda senaryoların vardır ve bu senaryoyu ancak sen değiştirebilirsin. Bu işte, evlilikte, ebeveynlikte her konuda olabilir, her şeyin en iyisini bildiğine o kadar eminsindir ki karşıdaki çocuğun, sevgilinin, çalışanın adına karar vermen bile sana normal görünür. O senden daha iyi bilemez çünkü.

Kontrol hissi sana haklı ve doğru tarafta olmak açısından güç verir.

Bu yüzden konu tartışmaya kapalıdır. Sürekli isteklerin vardır ve senin istediğin şekilde gitmelidir. Kontrol hissi sana haklı ve doğru tarafta olmak açısından güç verir çünkü.

Tam da felaket beklentinden dolayı en ufak bir hata ya da aksamada kendini ve hayatını sorgulayacak hale gelebilirsin. Zaten güvensizliğin karşı taraf tarafından devamlı hissedilir, her işi kendin yapmaya çalışırken karşıya da yetersiz olduğu hissini verirsin.


Gerçekten kontrol delisi olup olmadığını anlaman için…

Gerçekten kontrol delisi olup olmadığını anlaman için kısa bir yol sana. İnsanları sık sık eleştirip eksik bulma çabasında mısın bir bak bakalım. Bir işle alakalı yapılacaklar ve gereklilikler üzerine aşırı kafa yoruyor hatta bu işe başlamanı oldukça geciktiriyor mu? Belki de sürekli insanlara neyi nasıl yapacakları konusunda direktifler, nasıl çalışacakları konusunda fikrin sorulmasa da bildirimlerde bulunuyorsun. Hata kabul etmezken, her şeyi mükemmel yapmalarını bekliyor; olayları yöneten sen değilsen endişe ve mutsuzluk yaşıyorsun. İllaki senin istediğin yoldan gidilsin diye bekliyor ve senin dediklerin olsun istiyorsan sen de tam bir kontrol takıntılı olabilirsin. Harika yapılmış bir sunumu yazı şekli nedeni ile beğenmez, ufak tefek hataları herkesin görmesi için çabalar düzeltilmesini istersin. Böylelikle iş arkadaşlarının tepkisini çekersin. Hayatında yapacağın her şeyi sadece kendi hayat akışına göre planlarsın. Sağ koltukta oturup navigasyon gibi davranır soldaki şoförü çileden çıkarırsın. Yapılacak bir gezi bile işi keyif alanından eziyet alanına sokar. Sadece sen değil, herkes için. Gitmeden oteller, aktarmalar, gezilecek yerleri öyle titizlikle ayarlarsın ki; bir şey aksasa tatil mahvolacak gibi gelir. Tahmin edersin ki bir şey mutlaka aksar ama senin yeniliğe uyma sağlamak yerine felakete açık zihnin bunu dünyanın sonu gibi algılar ve bu aksama ile geziyi zehir edersin. Grupla bir aktivite yapılacağında tüm görev ve yükü üzerine alırsan kontrol bende olursa her şey yolunda gidecek diye düşünür, kimseye fırsat tanımazken sürekli bundan dolayı sızlanırsın. Ama kontörlü kaybedip hata yapıldığını görmektense belki on kişinin yapacağı şeyi tek başına yaparak aşırı yorulduğun gibi o stres seni diğerleri ile sürekli kavga eden ve endişeden kıvranan biri haline getirir.

Kimse doğuştan kontrol delisi ya da takıntılı olmaz…

Kimse doğuştan kontrol delisi ya da takıntılı olmaz. Bir bebek etrafını kontrol etmeyi düşünmez. Senden beklentisi yüksek, sürekli en iyiyi yapmanı bekleyen, başarılarını takdir etmekten çok sende hata taraması yapan, her hareketini kontrol eden ancak kusursuz davrandığında sevgi ve onay gören bir çocukluk geçirmiş olabilirsin. Her hareketin eleştirildi, tüm hataların öne çıkarıldı, her seferinde yargılandın, sorumluluk almaman gereken konularda bile sorumluluk verildi ve hatasız olmadıkça yoluna devam edemedinse çocuklukta öğrendiğini şimdi işine, eşine, çocuğuna, arkadaşına uyguluyor olabilirsin. Sonuçta kontrol sana güç sağlıyor ancak güç ihtiyacını insanlara beceriksiz ve değersiz mesajı vererek, onları eleştirip, yargılayıp, hatalarını öne çıkarma yolu ile kendinden uzaklaştırarak, büyük yükleri üzerine alıp endişe sarmalında kıvranarak gideremezsin. Yaşadığın stres, üzüntü, yalnızlık, yorgunluk, çatışmalar senin için nasıl yorucu görmüyor musun?

Sana göre herkes seni dinlese işler yoluna girecek gibi geliyor ama durum öyle değil…

Hayattan hep bir felaket bekleyen, yapılacak en ufak işte bile Hollywood filmlerini aratamayacak senaryolar çizmek için çok iyi bir nedenin olmalı ama bunu yaparak kendine de sevdiklerine de zarar verip günden güne tükeniyor ve yalnızlaşıyorsun. O yüzden ilk önce bunun bir sorun olduğunu kabul et. Et ki etrafından geri bildirim alıp önce kendine sonra etrafına ne yaptığını görerek kendini anla. Sana göre herkes seni dinlese işler yoluna girecek gibi geliyor ama durum öyle değil muhtemelen. Bir de en büyük korkunu karşına al konuş bakalım. Hata yapmakla ilgili bakış açını gözden geçir. Vücudun gün içerisinde hatalı onlarca işlem yapıyor ve onlarca hatalı hücre yaşam arenandan çekiliyor ama sen o günü bunları fark etmeden ve gayet hayatta ve sağlıklı geçiriyorsun. Sıfıra yakın hata kabul eden insan yaşamından bahsediyorum. Burada bile hatanın da kabul edilebilir dereceleri varken, diğer alanlarda da kabul edilebilir aksaklıklar olabileceğini görmek için kendine fırsat tanı. Özel ya da iş ilişkilerini yönetirken aklına gelecek en önemli şey belki de şu olmalı, ara sıra bir şeyleri paylaşman için karşıdakinin de bir şeyler yapmasına izin vermezsen devamlı veren ya da alan konumunda olursan iletişimde değil kendi kendinle ilişkide olursun. Böyle biri ile kimse iletişim kurmak istemez. İlla ki karşıdakinin de yapabileceği şeyler, değer katabileceği fikirler vardır. Bunu paylaşmaya izin verme konusunda istekli ol.

Hata yapma korkun asıl hatayı yaptıracak sana…

Ayrıca kaza yaparlar korkusuyla nöbet devretmeden başında kalmaya ısrar ettiğin o dümende enikonu yorulup kazaya sebebiyet vereceğini bilmiyorsun. Mutlaka yorulacak ve uyuklarken bir buzdağını görmeyeceksin. Çünkü sen de insansın ve senin de biyolojik, psikolojik sınırların var. Hata yapma korkusu böyle bir bumerang işte, döner dolaşır sana hata yaptırır bunu unutma. Şunu kendine öğretmeye çalış; sözlerin, davranışların, fikirlerin, duyguların ve düşüncelerini kontrol edebilirsin. Çünkü onlar sana ait ancak diğer insanların sınırlarına girdiğinde onların kontrol alanına müdahale ediyorsun demektir ki bu zaten sen de alarm zillerini çaldırmalı. Aslında tam olarak seni terapi odasına getiren budur. Genellikle terapiye “kontrol etmekten yoruldum” ile gelmezsin. Kontrol edemediğin ve insanların artık san uyum göstermediğini gördüğünde bildiğin, tanıdığın alanda duramaz olursun. Kontrol elden gidince güçsüz ve beceriksiz hisseder, kimseyi etrafında bırakmadığın için ne yapacağını bilemezsin.

Bu döngüden çıkmanın yolu…

Sen de bundan kurtulmak istiyor ama derine dek yapışmış ve sinmiş gibi hissediyorsan şunu bilmen gerekir ki derinlerdeki kontrol takıntısını yardım almadan aşamazsın. İçinde seni eleştiren ve hatasız olmanı bekleyen ses aynını kendine ve başkalarına yapmana neden oluyor ve bu süreç seni tüketirken yalnızlaştırıyor. Belki de ara ara insanların tepkileri ve geri bildirimi ile kendine geliyor ancak işler senin istediğini gibi yapılmadığı için onları suçluyorsun. Bu döngüden çıkmanın yolu kesinlikle yardım alman. Zamanında sınırların ihlal edildiği ve sana ait duygu, düşünce planlar da kontrol edildiği için sen de kendi sınırların dışını dahi kontrolün altına almayı doğal görüyorsun biliyorum. Sanırım artık bunun hiç de doğal olmadığını hatta seni nasıl yıprattığını anladın. Hem kendi sınırlarını baştan ve sağlıklı çizmen hem de insanların gözünde işgalci rolünden çıkman için şans tanı kendine. Dışarıdan içerinin göründüğü renkli çitler de önünü görmeni sağlar ama sen yine de kimsenin bahçesine izinsiz ya da zorla girme…

7 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page